Çökertme türküsü hikayesi, Muğla, Bodrum yöresinde geçer. Bu yörede “Halil’im Türküsü” olarak da geçer ve yörenin ve Ege Bölgesi’nin esinti ve ezgilerini taşır. Hikaye Halil, İbram (İbrahim) Çavuş, Gülsüm ve Çerkez Kaymakam arasında 1900’lü yıllarda başlarından geçenleri konu alır.
İçerik Haritası
Çökertme Türküsü
Türkü’nün kökenleri Muğla’ya bağlı Bodrum’a dayanır. Ege bölgesinde oynanan zeybek çeşitlerinden Harmandalı, Kerimoğlu, Yörük Ali Zeybeği gibi türlerden biride Çökertme zeybeğidir. Bodrumda neredeyse her düğünde çalan Çökertme türküsü eşliğinde Çökertme Zeybeği de oynanır. Türkü’nün ilk kaynağı “Tosun Memed” gibi türkülerin en eski kaynak kişilerinden olan Hasan Hüseyin Salım, yörede ki yaygın adıyla Kemancı Köroğlu Hasan Hüseyin’dir. [2][3] Türkünün bazı sanatçılar tarafından tekrar yorumlandığı eserlerden bazıları:
- Kardaşlar – Çökertme (1973)
- Tolga Çanda – Çökertme (2002)
- Orhan Hakalmaz – Çökertme (2009)
- Şahin Gültekin – Çökertme (2011)
Çökertme türküsü, Aydın’dan derlenen “Hergün Sarhoş Hergün Sarhoş Şu Aydın’ın Uşağı” ve Balıkesir’den derlenen “İki Keklik Bir Kayada Ötüyor” türkülerine benzemektedir. Bu türkünün ilk oyunu 1987 yılında Akın Rüştü Fetvacı tarafından Bodrum’un köylerinde derlenip oynanmıştır. türkünün ilk oyunu ilk kez 1989 tarihinde Bodrum Halk Eğitimi tarafından sergilenmiştir. Çökertme türküsü erkekler ve kadınlar ile birlikte yada ayrı şekilde oynanır. [4]
Çökertme Türküsü Hikayesi
Çökertme türküsü hikayesi, farklı anlatımlara sahip olsa da ortak noktaları olsa da hepsinin ortak noktası Halil, İbram (İbrahim) Çavuş, Çakır Gülsüm ve Çerkez Kaymakam arasında geçmektedir. Bu türkü hakkında yanlış bilinen noktalardan birisi türkünün isminde geçen “Çökertme” kelimesinin, Bodrumda bulunan Gökova kıyısında ki Çökertme köyü ile ilişkilendirilmesi. Çökertmenin başlangıcı Yalıkavakta ki marinanın bulunduğu yerdir.
Çökertme türküsü hikayesi 3 farklı hikayeye sahip olduğu bilinmektedir. Birisinde Halil, efe olarak anlatılmakta, diğerinde Kurtuluş Savaşı zamanlarında tarlalara gidemedikleri, balık tutamadıkları ve kaçakçılık işi ile uğraştıkları, diğerinde ise kaçak bir şekilde dolaştığı yazmaktadır.[1][2]
Bu hikayelerden birisinde kahramanımız Halil, baba tarafından Van, Ercişlidir. Aile önce Van’dan İstanköy’e, oradan Bodrum Karabağ’da Bekiroğlu Tepesine yerleşirler. Halil’in babası olan Demirci Ali Usta burada bir çingene kızı ile evlenir ve Halil doğar.
Halil namus meselelerinden kız kardeşini öldürmüş, kaçak olarak gezmektedir. Kendisi sık sık İstanköy’e ziyarete gitmektedir ve bir ziyaretinde düğün daveti alır. Rumlar Halil’i ihbar eder ve 7 yıl hapis yatmak zorunda kalır. Bu olaydan ötürü Halil, Rumlara nefret besler ve diş biler. Halil hapisten çıktıktan sonra Rumlarla sürtüşür ve aralarında bir husumet doğar. Halil bu sıralarda Hafize (Havse) adlı bir kadına ilgi duymaya başlar, bahsedilen bu kişi türküde “Çakır Gülsüm” olarak geçen kişidir.
Gülsüm ve Annesi Çerkez Kaymakam olarak bilinen Ömer Lütfi Bey’in evinde hizmetçi olarak çalışmaktadır. Çökertme türküsü hikayesi ve türkü içinde adı geçen diğer kişi “İbram (İbrahim) Çavuş” Halil’in yakın arkadaşıdır ve bu yüzden Halil’i sürekli kollamaktadır. Aynı zamanda İbrahim Çavuş, Gülsüm’ün ilk kocasıdır. Halil, Gülsüm’ü bir düğünden zorla kaçırır. Halil, Gülsüm’ü Karabağda ki evden alıp Yalıkavak karşısında bulduğu bir inde birlikte yaşamaya başlar.
Bu olayları öğrenen ve sinirlenen Çerkez Kaymakam, Halil’in üzerine Selamoğlu adlı birini salar. Selamoğlu, Halil’i bulur ama önceden tanışıklıkları vardır ve Halil’i, Çerkez Kaymakam konusunda uyarır. Uyarıyı dikkate alan Halil, Gülsüm’ü yanına alarak Yalıkacak yakınındaki Çökertme’ye kaçar. Buraya gelmesinde ki neden kayıklar ile birlikte adalara kaçmaktır. Burada Rum gemicilerinden “Kosta Paho” ile tanışır ve anlaşır, Kosta Paho, Halil ile Rumlar arasında ki husumetten ötürü Halil’i Çerkez Kaymakam’a ihbar eder.
Çerkez Kaymakam’ın emri ile Çökertme türküsü hikayesi ve türküde adı geçen “kolcular” olarak bahsedilenlerden birisi olan kolcubaşı Barka’nın Ali, kol kayığı ile harekete geçer. Ayrıca Kosta Paho’nun demir atacağı kıyıya yakın bir yerde de jandarma Ömer Çavuş pusuya yatar. Halil, Gülsüm ve Kosta Paho yola çıkar. Kosta Paho, Halil’in yakalanması için yalan söyleyerek denizin dalgalı olmasını bahane ederek Çökertme türküsü hikayesi ve türkü içinde geçen “Aspat”‘a götürmeyi teklif eder. Halil teklife inanır ve kabul eder, tekne yine türküde adı geçen Aspat yerine “Bitez”‘e koyuna gelerek Hırsız Yatağı denilen yerde durur.
Akşam olduğunda teknede içkiler çıkar ve Kosta Paho, Halil ve Gülsüm’ün içkilerine “Balık Ağası” denilen bitkinin sersemletici zehrini katar. Zehrin etkisiyle Halil ve Gülsüm uyuyakalır. Paho bunun üzerine tekneyi Bitez’e demir atarak teknesini kıyıya yaklaştırır. Bu sırada karada pusuda olan Ömer Çavuş, kıyıya yanaşmadan tekneye ateş açılmasını emreder. Paho kurşunların kendisine isabet edeceğinden korktuğu için tekneyi geri çeker. Bu sırada kolcubaşı Barka’nın Ali kayığı ile Paho’nun kayığının etrafını sarmıştır.
Geçen zaman içinde Barka’nın Ali tekneye çıkar, Paho ise Halil’den çekindiği için Halil’i ve Gülsüm’ü uyandırır. Sersemlemiş bir biçimde karaya çıktıklarında Ali, Halil’i bacağından yaralar. Halil, Bodrum’a, kaymakamlık binasının önüne getirilir. Bodrum halkı kaymakamlık binası önünde toplanmıştır ve “Kel Mülazım” olarak anılan jandarma komutanı “Devlete, Hükumete karşı gelenin sonu budur” diyerek Halil’den bahseden bir konuşma yapar.
Bu süreçte Halil’in yarasına bir müdahale yapılmaz ve kaymakamlık binasının mahzenine atılır. Burada acı içinde kıvranan Halil’i, Ömer Çavuş boğazlayarak öldürür. Kıyafetleri ile birlikte alelacele gömülür. Bu olay üzerine Bodrum’dan “Üçlü Sacayağı” olarak adlandırılan türkülerin ikincisi olan “Çökertme” yazılır.
Kaydı olan Çökertme türküsü hikayesi bunlardan biridir, diğer ikisi, birisinde Halil ve İbrahim kaçakçılık yapar diğerinde ise efelerdir.[1]
Çökertme Türküsünün Sözleri
Çökertmeden çıktım da Halil’im,
Aman başım selamet,
Bitez de yalısına varmadan Halil’im,
Aman koptu kıyamet.
Arkadaşım İbram Çavuş Allah’ına emanet
Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı,
Ciğerime ateş saldı aman kurşun yarası,
Gidelim gidelim Halil’im Çökertmeye varalım
Kolcular gelirse Halil’im nerelere kaçalım
Teslim olmayalım Halil’im aman kurşun saçalım.
Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı,
Ciğerime ateş saldı aman kurşun yarası,
Güvertede gezer iken aman kunduram kaydı,
İpeklide mandilimi aman örüzger aldı,
Çakır da gözlü Gülsüm’ümü Çerkes Kaymakam aldı.
Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı,
Ciğerime ateş saldı aman kurşun yarası
- [1] Merdan G., ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ANABİLİM DALI -“TÜRKİYE SAHASINDAKİ HİKÂYELİ TÜRKÜLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA” sf. 344-346 2002 Kaynak
- [2] Serdar B., BODRUMLUHAYAT BLOG – “Çökertme Türküsünün Hikayesi Ve Heykeli” 2011
- [3] TÜRKÜ DOSTLARI – “Hasan Hüseyin Salım (Bodrum)” Kaynak
- [4] ZEYBEKOLOJİ – “Çökertme – Muğla Yöresi” 2021