«

Kürşad ve 40 çerisi, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kürşad Göktürk Kağanı, Çuluğ Kağan’ın oğlu olarak dünyaya gelmiştir, Türk tarihinde önemli bir yere sahip olmasının nedeni ise Çin Sarayını 40 kişi ile basıp Göktürk Kağanlığını özgürlüğüne kavuşturmasındandır. Hüseyin Nihâl Atsız’ın 1946 yılında yazdığı kitap olan “Bozkurtların Ölümü“, Kürşad’ın yaşamını ele almıştır ve o tarihten itibaren Kürşad ismi popülerlik kazanmış, “Kürşat” yada “Kürşad” Türkiye’de yeni doğan erkek çocuklarının isimlerine verilmeye başlamıştır. 

kürşad ve 40 çerisi
Temsili bir Kürşad portresi

Kürşad Kimdir?

Kürşad 7. yüzyılın ortalarında yaşamış ilk defa Nihal Atsız tarafından kaleme alınan, Çin kaynaklarında “Jie-she-shuai  (Chie-Shih-Shuai)” adıyla geçen 40 Çerisi ile Çin sarayını basan tarihi bir kişiliktir. Kürşad, Göktürk Kağanlığının hükümdar sülalesinin bir ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Çinlilerin entrika ve oyunlarla birlikte Göktürk Kağanlığının şark kısmını ele geçirmesinin ardından, 40 kişilik bir grup toplayıp Çin Sarayını basmış ve isyan etmiştir. [1][2]

Kürşad İsmi Ne Anlama Gelir?

Kürşad ismi, Orhun Yazıtlarında ki kullanılışı ile “hile, fesat, aldatma, çare” (Kürlüg: hilekâr, aldatıcı vb.) olarak mânalandırılan fakat diğer Türk belgeleri ve lügatlerinde “Yiğit, cesur, yürekli’ ve “kontrol edilemez haşan”, “kalın, kesirbol” (gür) demek olan kür kelimesi 11. asırdan itibaren devlet adamlarının sıfatı olarak kullanılmaya başlanmış ve sonra Moğollara da intikal etmiş bir resmî terim olarak görünmektedir. Atsız, Çince Chieh shê = Chie shih = Cie şı olarak okunan adın Göktürkçesinin Kür Şad olması gerektiğini düşünmüştür. Şad kelimesi Eski Türkçede kullanılan bir idari unvandır. Kür kelimesi Türkiye Türkçesindeki “gür” kelimesidir. [3][4]

Kürşad ve 40 Çerisi

Kürşad ve 40 Çerisi, Zizhi Tongjian, Yeni Tang Kayıtları, Eski Tang Kayıtları, Tongdian ve Tang Huiyao gibi Eski Çin kaynaklarında geçmektedir. Bu eserler arasında Kürşat ve 40 Çerisini en detaylı şekilde ele alan kaynaklar Zizhi Tongjian ve Yeni Tang Kayıtlarıdır. [1][2]

1. Yeni Tang Kayıtları’nda Jie-She İsyanı

“…Çin hükümdarı Jiu Cheng sarayına geldiğinde, Tu-li Kağan’ın (Kürşad’ın abisi) kardeşi, saray muhafızları komutanı Jie-she-shuai (Kürşad) kendi soyundan insanlar ile gizli bir işbirliği yaparak isyan planlamıştı. He-luo-hu’yu (Kürşad’ın ağabeyi Tu-li Kağan’ın oğludur. Bu cümleden kendisinin kalkışmaya katılmadığı anlaşılmaktadır.) ise kuzeye kaçıran Jie-she-shuai, adamlarına “‘Jin Wang veliahdının geceleri düzenlenen törenle dışarı çıktığını duydum. Kapı açıldığı sırada hızla içeri girebilir, buradan hükümdara saldırabiliriz” dedi. Ancak o gece ki hava durumu fırtınalı olduğu için veliaht dışarı çıkmadı. Jie-she-shuai planın açığa çıkacağından korktuğu için, saraya rastgele ok sallayarak saldırmaya başlamıştı. Sarayda karışıklık çıkarıp onlarca saray muhafızını ve askerini öldürdükten sonra muhafız ve askerler üstüne doğru koşmaya başlayınca korkmuş ve kaçmıştır. Wei Nehrini geçmeye çalışırken, sınır devriyeleri tarafından kellesi vurularak idam edilmiştir.” [2]

2. Zizhi Tongjian’de Jie-She İsyanı

“… Yaz mevsiminde, dördüncü ayın beşinci günü hükümdar, Jiu Cheng Sarayı’na varmıştı. Zhenguan saltanat yılının başlarında (627), Göktürk Tu-li Kağan’ın kardeşi Jie-she-shuai, Tu-li ile birlikte saraya gelmişti. Kendisine Merkez Muhafız Komutanı unvanı verilmişti. Kaldığı yerde çok fazla olay çıkarıyor, Tu-li’ye haset ediyordu. Bu yüzden Tu-li’yi isyan etmekle suçladı. Fakat hükümdar inanmadı ve onu küçümsedi. Bu sebeple uzun süre rütbe alamamıştı. Jie-sheshuai eski boyundan adamlarla gizlice bir araya gelerek, kırk küsur adam toplamıştı. Jin Wang unvanlı veliaht Zhi, gece yarısı saraydan çıkacağı sırada, saray kapıları açıldığında düzenlenecek törenden yararlanarak, saray kapısına akın etmeyi, doğrudan hükümdarın odasına ulaşmayı planlamıştı. Bu şekilde başarılı olacaklardı.

On birinci günde, Tu-li’nin oğlu He-luo-hu’yu gece sarayın dışında gizlemişlerdi. Fakat o gece büyük bir fırtına çıkmış, Jin Wang unvanlı veliaht dışarı çıkmamıştı. Jie-she-shuai planının duyulacağından korkarak arkadaşlarıyla birlikte saraya saldırmıştı. Dört kademeli savunma duvarını aşmış, rastgele ok atarak ortalığı karıştırmış ve onlarca muhafız askerini öldürmüşlerdi. O sırada Düşmanı Püskürten unvanlı Sun Wukai’ın başında olduğu askerler saldırarak onları püskürtmüşlerdi. Jie-she ve arkadaşları bir süre sonra geri çekilip, ahıra doğru yönelmişler, yirmi tane at çalarak kuzeye ilerlemişlerdi. Wei Nehri’ni geçip kendi boylarının olduğu topraklara gitmek istiyorlardı. Fakat yakalanarak başları vurulmuş, He-luo-hu ise Ling Biao’a sürgün edilmişti.” [2]

3. Atsız’ın Yazısında Geçen Şekliyle: Kürşad ve 40 Çerisi

Kürşad ve 40 Çerisi, Nihâl Atsız’ın metinlerinde ise “Cihan Târihinin En Büyük Kahramanı: Kür Şad” olarak geçmektedir. “Göktürk Devletinin hükümdar ailesi içinde ki şahsi çıkar ve entrikalara Çinlilerin fesadı da katılınca, Göktürk Devletinin şark bölümü Çin egemenliğine girmiştir. Göktürk Kağanı Kieli Han, Çinliler için bulunmaz bir nimet olduğu için Çinliler tarafından etrafında bulunan bütün Türkler ile beraber Çin’e getirildi. Çinliler, Türklerin milli kimliğini unutması ve dağılması için Çin’in dört bir tarafına gönderdi. Kieli Han esaret hayatına dayanamayıp 634 tarihinde kahrından öldü. Kieli Han’ın kahrından ölümünün ardından esir düşmüş Türklerden bir kaçı da intihar etmiştir.

Çinlilerin, Türkler üzerinde uyguladığı asimilasyonu gören, Göktürk hükümdar ailesinden Kürşad, Göktürk Devleti’ni yeniden özgürlüğüne kavuşturmak adına 639 yılında 40 kişiden oluşan gizli bir isyan grubu oluşturdu. Böylece Kürşad ve 40 Çerisi buluşmuş oldu, özgürlüğe kavuşmak adına Çin hükümdarını öldürmeyi, Çin sarayında esir esir bulunan Türk prenslerinden biri olan Holuku’yu yeni kurulacak devletin Kağanı yapmayı kararlaştırdılar.

Çin hükümdari Tay-tsung, genellikle geceleri şehri gezerdi. Gece ani bir suikast ile hükümdarı öldürmeyi planladılarsa da o gece havanın fırtınalı olmasından ötürü, hükümüdar her zaman ki gezilerinden birini yapmadı. Kürşad ve 40 Çerisi, isyanın gecikmesi hâlinde isyanın ortaya çıkacağını düşündükleri için çekindiler. Gece ani bir saldırı ile Çin sarayına saldırdılar, sert ve korkusuzca savaşmalarına rağmen sayıca az olmalarından ötürü geri çekilmek zorunda kaldılar. Kürşad ve 40 Çerisi ahırdan çaldıkları atlar ile kaçtılar. Kürşad, bir ırmağı geçerken yakalandı ve öldürüldü.” Böylece destansı Kürşad ve 40 Çerisi’nin hikayesi son buldu. [1]

Kürşad Hikayesi Gerçek mi?

Kürşad ve 40 Çerisi” hikayesinin kesinliği konusunda tarihçilerin genel fikri, Çin kaynaklarında “Jie-she-shuai” adlı birinin 40 kişiyle isyan girişiminde bulunduğu yönündedir. Nihal Atsız’ın bu kişiyi “Kür Şad” olarak tanıtması fakat bu adın “Jie-she-shuai”‘yi karşılayıp karşılamadığı henüz bilinmemektedir. Erken dönem Türk tarihi araştırmalarında Çin kaynaklarından yararlanılması zorunluluktur. Çünkü tarih boyunca erken dönem Türk tarihi, Çinliler tarafından tutulmuştur. Çin kaynaklarında geçen bu bilgilerin öznel ve yüzeysel olması, Türk kaynaklarında olmaması durumun kesinliği konusunda belirsizlik yaratmaktadır.

Örneğin Orhun Yazıtlarında, Kürşad’dan ve Çin sarayını 40 çerisi ile basmasından bahsedilmemesi, Çin kaynaklarında ise kısa bir fragman gibi yazılması, durumun kesinliği konusunda bir şey demeyi zorlaştırmaktadır. Ahmet Taşağıl ve Osman Fikri Sertkaya gibi isimler tarihte Kürşad adlı bir şahsiyetin olmadığını ve bu adın Hüseyin Nihâl Atsız tarafından roman karakteri olarak ortaya atıldığını savunmaktadır, Saadettin Yağmur Gömeç ise bu ismin Kürşad olduğunu söylemektedir. [2][3]


Kaynak

  • [1] ATSIZ, H. N., CİHAN TARİHİNİN EN BÜYÜK KAHRAMANI: KÜR ŞAD, Orhun, 6. 1934
  • [2] KAPUSUZOĞLU, G., TARİHÎ BİR KİŞİLİK OLARAK KÜR ŞAD VE 639 YILI. Gazi Türkiyat(21), 121-136. 2017
  • [3] OSMAN FİKRİ, S., KÜR ŞAD ADININ ETİMOLOJİSİ VEYA TÜRK TARİHİNDE KÜR ŞAD ADLI BİR KİŞİ VAR MIDIR?. Gazi Üniversitesi, 2014
  • [4] MEHMET, B., ATSIZ’IN “BOZKURTLAR” ROMANINDA Kİ KİŞİ ADLARI ÜZERİNE. Uluslararası Beşeri Bilimler Ve Eğitim Dergisi (IJHE), Cilt 6, Sayı 13, S. 319 – 351. 2020

Talha Aygün Hakkında

Talha Aygün

Tarih ile ilgili makaleler yazan birisiyim.