Orhun Yazıtları, Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan eserlerdir. Göktürk Kağanlığı döneminde yazılmış olan bu yazıtlar, Orhun Nehri yakınlarında bulunmuştur. Bu yazıtlar, Türk tarihinin en önemli kaynaklarından biri olarak kabul edilmektedir.
İçerik Haritası
Orhun Yazıtları, Göktürk alfabesiyle yazılmıştır ve toplamda üç adet yazıt bulunmaktadır.
- Orhun Yazıtları I. (Kül tigin Yazıtı): İlk yazıt, Göktürk Kağanlığı’nın ikinci hükümdarı olan Kültigin tarafından yazılmıştır. Bu yazıtta, Kültigin’in babası Bumin Kağan’ın hükümdarlığı ve Göktürk tarihindeki önemi anlatılmaktadır. Ayrıca Türk tarihinin ilk yazılı kaydı olarak kabul edilmektedir.
- Orhun Yazıtları II. (Bilge Kağan Yazıtı): İkinci yazıt, Göktürk Kağanlığı’nın üçüncü hükümdarı olan Bilge Kağan tarafından yazılmıştır. Bu yazıtta, Bilge Kağan’ın hükümdarlığı, başarıları ve Göktürk tarihi hakkında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca yazıtta, Bilge Kağan’ın hükümdarlık felsefesi ve Türk töresi hakkında da önemli bilgiler bulunmaktadır.
- Orhun Yazıtları III. (Tonyukuk Yazıtı): Üçüncü yazıt, Göktürk Kağanlığı döneminin önemli vezirlerinden Tonyukuk tarafından yazılmıştır. Bu yazıtta, Tonyukuk’un hükümdarlık dönemi ve hükümdarlık felsefesi hakkında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca yazıtta, Türk töresi ve düşmanlarla yapılan savaşlar hakkında da bilgiler bulunmaktadır.
Orhun Yazıtları, Türk tarihinde önemli bir yere sahip olduğu için, günümüzde de Türk dilinin ve kültürünün anlaşılması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca Orhun Yazıtları’nın, dünya kültür tarihi açısından da önemi büyüktür.
Türkler, tarihin en eski topluluklarından biridir ve Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada yaşamışlardır. Türk tarihi, bu nedenle oldukça zengin ve çeşitlidir. Ancak Türk tarihinin en önemli dönemlerinden biri, Göktürkler dönemidir. Göktürkler, Türk tarihinin ilk devletlerinden biridir ve Orta Asya’da MÖ 6. yüzyılda kurulmuştur. Göktürkler, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir çünkü Orta Asya’da yaşayan Türk boylarını bir araya getirerek büyük bir Türk devleti kurmuşlardır. Göktürkler, Çin’e karşı savaşmış ve Çin’in egemenliği altındaki pek çok Türk boyunu özgürleştirmiştir. Ayrıca Göktürkler, Orta Asya’da Moğolistan’dan Çin Seddi’ne kadar uzanan geniş bir bölgeyi kontrol etmiştir.
Göktürkler dönemi, Türk tarihinin önemli belgelerinden biri olan Orhun Abideleri’nin oluşumuna da tanıklık etmiştir. Orhun Abideleri, Göktürkler döneminde yazılmıştır ve Türkçenin en eski yazılı örnekleridir. Abideler, Türk tarihinin önemli bir kaynağıdır ve Göktürklerin yönetim yapısı, sosyal ve ekonomik hayatı hakkında bilgi vermektedir. Orhun Abideleri, üç taş yazıt ve bir yazıt parçasından oluşur. Taş yazıtları, Bugut ve Külyük adlı iki bölgede bulunmuştur. Yazıtlar, Türkçe olarak yazılmıştır ve Göktürk alfabesiyle yazılmıştır. Abideler, Türk tarihindeki birçok kavramın ilk kez kullanıldığı yerlerdir ve Türk dilinin tarihine ışık tutmaktadır.
Orhun Yazıtları ‘nın Bulunuşu
Orhun Yazıtları, 1889 yılında Sibirya’nın Orhun Irmağı yakınlarında, Baykal Gölü’nün güneybatısında, Karakurum dağlarındaki Orhun Vadisi’nde, bir Moğol avcı tarafından tesadüfen keşfedilmiştir. Moğol avcı, bir kayayı ovarken kayanın altındaki oyuğu fark etmiş ve burada yazıtları keşfetmiştir. Keşfi takiben, Rus araştırmacı Vasiliy Radlov yazıtların fotoğraflarını çekmiş ve bunları ilk kez yayımlamıştır. Daha sonra 1893 yılında, Rus bilim adamı Wilhelm Radloff, Orhun Yazıtları’nın tamamını orada incelemiştir.
Orhun Yazıtları, ilk keşfedildiğinde Türk tarihi açısından önemli bir kaynak olarak kabul edilmedi. Ancak, Rus bilim adamlarının yazıtları incelemesi sonucu, yazıtların önemi ve değeri anlaşılmış ve dünya çapında ilgi görmüştür.
Orhun Yazıtlarının Çözümlenişi
Orhun Yazıtları’nın çözümlenmesi, tarihçiler, dilbilimciler, arkeologlar ve epigrafistler tarafından yapılmıştır. Yazıtların çözümlenmesinde, Göktürk alfabesi ve dilinin anlaşılması önemli bir rol oynamıştır. Orhun Yazıtları’nda kullanılan Göktürk alfabesi, birkaç harf dışında tamamen Türk alfabesi olarak kabul edilmektedir. Harflerin şekli ve birbirleriyle olan ilişkileri, uzun yıllar boyunca yapılan çalışmalar sonucu çözülmüştür. Yazıtların dilinin anlaşılması için, Türk dilinin gelişim süreci ve Türkçe’nin diğer dillerle olan ilişkileri de incelenmiştir. Yazıtlardaki kelimeler ve cümleler, Türk dili ve diğer diller arasındaki benzerlikler ve farklılıklar incelenerek anlaşılmıştır.
Yazıtların anlaşılması için, ayrıca arkeolojik ve tarihi veriler de kullanılmıştır. Orhun Yazıtları’nın bulunduğu bölgede yapılan kazılar ve araştırmalar, yazıtların bulunduğu döneme ve Göktürk Kağanlığı’nın tarihine ilişkin bilgiler sağlamıştır. Sonuç olarak, Orhun Yazıtları’nın çözümlenmesi birçok disiplin tarafından yapılmış ve bu çalışmalar sonucu yazıtların dil ve tarih açısından önemi ortaya çıkarılmıştır.
Bazı önemli isimler şunlardır:
- Vilhelm Thomsen: Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen, 1893’te Orhun Yazıtları’nı ilk kez okuyan ve çözümleyen kişidir. Thomsen, yazıtların dilinin anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır.
- Wilhelm Radloff: Alman kökenli Rus bilim adamı Wilhelm Radloff, Orhun Yazıtları’nın tamamını inceleyen ilk kişidir. Radloff, yazıtların dil ve tarih açısından önemini ortaya koyan önemli çalışmalar yapmıştır.
- Ahmet Caferoğlu: Türk dilbilimci Ahmet Caferoğlu, Türk dili ve Orhun Yazıtları üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Caferoğlu, yazıtların dil ve gramer yapısının anlaşılması konusunda önemli katkılarda bulunmuştur.
- Talat Tekin: Türk dilbilimci Talat Tekin, Orhun Yazıtları’nın çözümlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Tekin, yazıtların dil, tarih ve kültür açısından önemini vurgulayan çalışmalar yapmıştır.
- Clauson, Golden, Kudret Emiroğlu, Zeki Velidi Togan, Pertev Naili Boratav ve Nurettin Topçu gibi diğer önemli isimler de Orhun Yazıtları’nın çözümlenmesinde katkıda bulunmuşlardır.
Kül Tigin Yazıtı
Kül Tigin Yazıtı, Orhun Yazıtları’nın birincisi ve Kül Tigin Kağan tarafından yaptırılmıştır. Yazıt, bugünkü Moğolistan sınırındaki Selenge Irmağı’nın batısındaki bir yerde bulunmuştur. Yazıtın bulunduğu bölge, Göktürk Kağanlığı döneminde çok önemli bir merkezdi. Kül Tigin Yazıtı, 3.5 metre yüksekliğinde ve 2.5 metre genişliğinde bir granit bloktur. Yazıt, Göktürk alfabesi ile yazılmıştır ve Türk dilinin Orta Türkçe dönemindeki örneklerinden biridir. Yazıtta, Kül Tigin Kağan’ın hayatı, hükümdarlığı ve savaşları anlatılmaktadır.
Yazıtın üst kısmında, Kül Tigin’in büyük dedesi Bumin Kağan’ın hayatı anlatılır. Aşağı kısımda ise Kül Tigin’in babası İstemi Kağan’ın hayatı anlatılır. Yazıtın orta kısmında, Kül Tigin Kağan’ın hayatı anlatılır. Kül Tigin, babasının ölümünden sonra kağan olmuş ve Göktürk İmparatorluğu’nu güçlendirmiştir. Yazıtta, Kül Tigin’in savaşları ve zaferleri de ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Yazıtta, Kül Tigin’in babasına ve büyük dedesine saygı göstermesi,
Türk geleneğinde önemli bir yer tutar. Ayrıca, yazıtta Türk toplumunun sosyal ve kültürel yapısı hakkında da bilgi verilir. Örneğin, yazıtta, toplumun farklı kesimlerinde görev yapan askerler, tüccarlar ve zanaatkarlar gibi insanlardan bahsedilir. Kül Tigin Yazıtı, Orhun Yazıtları’nın en uzun yazıtıdır ve Türk dili ve tarihi açısından büyük önem taşır. Yazıtın bulunması, Türk tarihinin daha iyi anlaşılmasına ve Türk dilinin gelişimi hakkında daha fazla bilgi edinilmesine yardımcı olmuştur.
Bilge Kağan Yazıtı
Bilge Kağan Yazıtı, Orhun Yazıtları’nın en ünlüsüdür ve Göktürk Kağanlığı dönemindeki Türk tarihinin en önemli belgelerinden biridir. Yazıt, Göktürk alfabesi ile yazılmıştır ve Bilge Kağan tarafından yaptırılmıştır. Yazıt, bugünkü Moğolistan’ın Bayan Ölgii bölgesindeki Orhun Nehri yakınlarında bulunmuştur. Bilge Kağan Yazıtı, bir taş blok üzerine yazılmıştır ve toplam 68 satırdan oluşur. Yazıtta, Bilge Kağan’ın hayatı, hükümdarlığı ve Göktürk İmparatorluğu’nun güçlenmesi hakkında bilgiler yer almaktadır. Yazıt, Bilge Kağan’ın babası İstemi Kağan’ın ölümünden sonra tahta geçtiği dönemde yazılmıştır.
Yazıtta, Bilge Kağan’ın hayatı ve hükümdarlığı hakkında ayrıntılı bilgiler verilir. Bilge Kağan, güçlü bir lider olarak tanımlanır ve imparatorluğunun güçlenmesi için önemli adımlar atmıştır. Yazıtta, Bilge Kağan’ın savaşları ve zaferleri de ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Bilge Kağan Yazıtı, aynı zamanda Türk toplumunun sosyal ve kültürel yapısı hakkında da bilgiler verir. Örneğin, yazıtta, toplumun farklı kesimlerinde görev yapan askerler, tüccarlar ve zanaatkarlar gibi insanlardan bahsedilir. Yazıtta ayrıca, Türk geleneğinde önemli bir yere sahip olan “Kut” kavramı da açıklanır. “Kut”, doğal bir güç olarak kabul edilir ve liderin gücü ile birleştiğinde imparatorluğun güçlenmesine yardımcı olur.
Bilge Kağan Yazıtı’nın en ünlü bölümü, Bilge Kağan’ın söylediği “Türk Töresi” adlı şiirdir. Şiirde, Türk toplumunun önemli değerleri ve Türklerin tarih boyunca kazandığı zaferler anlatılır. Bu bölüm, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir ve Orhun Yazıtları’nın en ünlü kısımlarından biridir. Bilge Kağan Yazıtı, Türk dilinin Orta Türkçe dönemindeki en önemli örneklerinden biridir ve Türk tarihine ışık tutan önemli bir belgedir.
Türk Oğuz Beyleri, işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer denizi delinmedikçe ilini töreni kim bozabilir?
Ey Türk ulusu! Kendine dön. Seni yükseltmiş Bilge Kağanı’na, özgür ve bağımsız ülkene karşı hata ettin, kötü duruma düşürdün.
Bilge Tonyukuk Yazıtları
Tonyukuk Yazıtı
Tonyukuk Yazıtı, Orhun Yazıtları’nın diğer önemli bir örneğidir ve Göktürk Kağanlığı dönemindeki Türk tarihinin en önemli belgelerinden biridir. Yazıt, Göktürk alfabesi ile yazılmıştır ve Türk tarihinin büyük kahramanlarından biri olan Tonyukuk tarafından yaptırılmıştır. Yazıt, bugünkü Moğolistan’ın Bayan Ölgii bölgesindeki Orhun Nehri yakınlarında bulunmuştur. Tonyukuk Yazıtı, bir taş blok üzerine yazılmıştır ve toplam 46 satırdan oluşur. Yazıtta, Tonyukuk’un hayatı, hükümdarlığı ve Göktürk İmparatorluğu’nun durumu hakkında bilgiler yer almaktadır. Yazıt, Tonyukuk’un oğlu tarafından yaptırılmıştır ve Tonyukuk, yazıtın yapımı sırasında ölmüştür.
Yazıtta, Tonyukuk’un hayatı ve hükümdarlığı hakkında ayrıntılı bilgiler verilir. Tonyukuk, cesur bir lider olarak tanımlanır ve imparatorluğunun güçlenmesi için önemli adımlar atmıştır. Yazıtta, Tonyukuk’un savaşları ve zaferleri de ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Tonyukuk Yazıtı, aynı zamanda Türk toplumunun sosyal ve kültürel yapısı hakkında da bilgiler verir. Örneğin, yazıtta, toplumun farklı kesimlerinde görev yapan askerler, tüccarlar ve zanaatkarlar gibi insanlardan bahsedilir. Yazıtta ayrıca, Türk geleneğinde önemli bir yere sahip olan “Kut” kavramı da açıklanır. “Kut”, doğal bir güç olarak kabul edilir ve liderin gücü ile birleştiğinde imparatorluğun güçlenmesine yardımcı olur.
Aynı zamanda Osmanlı Harp Madalyası Takan Nazi Askerleri yazımız ilginizi çekebilir.