«

Tanzimat Fermanı ya da Gülhane Hatt-ı Hümayun adıyla da bilinen bu ferman, 18 ve 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yenilenme ve modernleşme çabalarının bir ürünüdür. “Tanzimat”, 1839′de yayınlanan Gülhane Hatt-ı Hümayun‘undan 1876 tarihine kadar olan süreye verilen isimdir. “Tanzimat” sözlük anlamı olarak “düzenlemek, sıraya koymak ve ıslah etmek” anlamlarına gelmektedir. Osmanlı Devleti, 18. yüzyılda başladığı ve 19. yüzyılda arttırdığı modernleşme hareketleri ile devletin içinde bulunduğu kötü durumu düzeltmeye çalışmıştır. 18 ve 19.yüzyıllarda yapılan bu modernleşme hareketlerine devletin ulema, yeniçeriler ve esnaf gibi yapıları birlik olarak “gerici” yaklaşarak karşı çıkmıştır. Bu nedenle Tanzimat Hareketi, Türkiye’nin modernleşme sürecinde önemli bir yere sahiptir. [1][2][3]

Tanzimat Fermanı

Sultan I. Abdülmecid döneminde 1839 tarihinde imzalanan ve Gülhane Parkında yayınlanan Tanzimat Fermanı, Osmanlı Devleti’nde hukuk, askeri ve vergi konularında bir takım ıslahatların yapılmasıyla sonuçlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin 19. yüz yılda içinde bulunduğu durumun vaziyeti pek iç açıcı değildi. Batılı devletler sürekli iç işlere karışmakta, Rusların Ortadoks Hrıstiyanları güvence altına almak istemesi, Mısır ile halihazırda devam eden savaşın etkilerinin sonucunda Tanzimat Fermanı imzalanmıştır. [1][2]

Tanzimat fermanı
Mustafa Reşit Paşa

Tanzimat’ın mimarlarından biri Mustafa Reşit Paşa’dır. Paşa 1834 tarihinde Paris elçiliğinde atanmış bürokrasi ve siyasete olan ilgisi ve görevinde ki titizliği ve hassasiyeti ile dikkat çekmiştir. İkinci bir atama ile Paris büyükelçisi olan Mustafa Reşit Paşa, bu göreve Fransızca bilmeden gelmiştir. Bu olay Sultan II. Mahmud’un ona ne kadar güvendiğinin bir kanıtıdır. 1838 tarihinde Londra büyükelçisi olara göreve atanmıtır. Avrupada geçirdiği sürede hürriyet, diplomasi ve medeniyet gibi kavramları görmesine ve bu konularda daha çok bilgi edinmesini sağlamıştır. Mustafa Reşit Paşa Tanzimat fikrinin hayata geçirilmesi için pek çok adım atmıştır. [1]

Tanzimat’ın İlan Edilmesine Neden Olan Sebepler

Tanzimat Fermanı’nın yayınlanmasında:

  • Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldan itibaren siyasi olarak zayıflaması ve iç meselelerinde Avrupa’nın etkisi altında kalması,
  • Bu dönemde Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa ile savaş içinde olan devletin iç işlerine Avrupalı devletlerce sürekli müdahele etmesi, ve Mısır’ın Avrupalı devletlerin desteğini alması
  • Rusların Ortadoks tebaayı koruma amaçlı Osmanlı Devleti’ni baskı altında tutması,
  • Fransız İhtilali ardından yükselen milliyetçili azaltmak ve meşrutiyet isteyen aydınları dizginlemek,
  • Devletin devamlılığını sağlamak için duyulan köklü reform ihtiyaçları,

gibi sebepler öne çıkmaktadır. Zaten halihazırda Osmanlı içinde yenilik yanlısı kişiler Avrupalı devletlerin kabul edebileceği reformların yapılmasının, devletin içinde bulunduğu durumu kurtaracağına inanıyordu.  İngiltere ve Fransa, Rus tehlikesine karşı Mehmet Reşit Paşa üzerinden Sultan II. Mahmud’a en başta askeri daha sonra zirai ve ticari gelişimine önem verilmesini vurguluyordu. [1][2][3]

Tanzimat Fermanı’nın Getirdiği Yenilikler

Tanzimat Fermanı can, mal ve namus güvenliği, vergi adaleti, askere alınma ve hizmet süreleri gibi konularda yenilikler sağlamıştır.

  • Can, mal ve namus güvenliği konusunda yenilikler zaten işleyişi büyük ölçüde bozulmuş Osmanlı Devleti’nin hukuk yapısını düzeltmeye yöneliktir. Osmanlı Devleti’nin bölgesel yada kişiye göre değişebilen hukuk anlayışını bırakıp yönetimde kolaylık getiren bir sisteme geçilmiştir.
  • Vergi konusunda fermanda “”Bir devletin topraklarının korunması askeri ve başka masrafları gerektirir. Bu da akça ile idare olunur. Akça da tebaanın vergisiyle elde edilir. Bunun düzenli bir biçimde yapılması önemlidir. Önceleri, gelir sanılmış olan yed-i vahit belasından Allah’a şükür memleketimiz halkı evvelce kurtuldu ise de, tahripkâr bir araç olup hiç bir zaman yararlı bir sonucu görülmeyen iltizam usulü hala yürürlüktedir. Bu durum, bir ülkenin siyasi meselelerini ve mali işlerini bir kişinin iradesine (ya da insafina) ve zorba pençesine bırakmak demektir. Eğer bu mültezim, iyi bir insan değilse, kendi çıkarına bakacak, bütün hareketleri haksızlık ve zulümden ibaret olacaktır. Bundan böyle her ferdin emlak ve gücüne göre uygun bir vergi tayin edilerek, kimseden fazla bir şey alınmaması ve yüce devletimizin deniz ve kara kuvvetlerine ve diğer alanlara yapılacak harcamaların gerekli kanunlarla belirlenmesi ve sınırlandırılması ve buna göre yürütülmesi gerekmektedir…” yazmaktadır.
  • Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra Osmanlı Devleti’nde askeri sistem bir türlü oturamamıştır. Yeni kurulan çoğu askeri birlikler düzen ve esas içinde yürümüyor, askere alınma sert şartlar içeriyor ve askerlik süreleri çok uzundu. Fermanda bu konu “Askerlik önemli konulardandır. Vatanın korunması için ahalinin asker ver- mesi kutsal bir görevdir. Ancak, şimdiye kadar olduğu gibi memleketin çeşitli bölgele- rinin nüfusuna bakılmayarak, kimisinden kaldırabileceğinden fazla, kimisinden ise az asker istenmiştir ki, bu ise hem düzensizliğe sebep olmakta, hem de tarım ve ticaret gibi işleri aksatmaktadır. Kaldı ki, askere gelenlerin, hayatlarının sonuna kadar asker- lik yapmak zorunda olmaları kendilerinde ruhi yorgunluk meydana getirmekte ve nüfusun azalmasına sebep olmaktadır. Bu yüzden, her bölgeden gerektiği vakit iste- necek asker için bazı iyi usuller kabul edilmesi ve askerliğin dört ya da beş sene süre ile münavebeli olarak yürütülmesi gereklidir.” şeklinde işlenmiştir.

Tanzimat Fermanın getirdiği bu yenilikler gelecekte olacak Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin yaşanmasına olumlu katkılar sağlamıştır. [2][3]


Talha Aygün Hakkında

Talha Aygün

Tarih ile ilgili makaleler yazan birisiyim.